DEVAM: 14- Yolculukta Namazın Cem edilerek Kılınabilmesi
5. Cabir b. Abdillah
- - (-)
6897 (1)- Ebu'z-Zübeyr der ki: Cabir'e: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), akşam ile yatsı namazlarını cemederek kıldı mı?" diye
sorduğumda: "Evet! Mustalik oğulları üzerine gittiğimizde cemederek
kıldı" dedi.
[Hasen]
Heysemi (2964) der ki: "Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş
olup senedinde yer alan İbn Lehi'a hakkında tenkit vardır."
6898 (2)- Cabir b. Abdillah bildiriyor: "Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Serif'teyken güneş battı. Ancak Mekke'ye ulaşana
kadar akşam namazını kılmadı."
[Hasen]
Diğer tahric. Ebu Davud, salat 2/16 (1215) ve Nesai, mevakit
1/287 (593) rivayet ettiler.
6899 (3)- Cabir der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) güneşin batımına yakın Mekke'den çıktı. Serif'e ulaşana kadar da
akşam namazını kılmadı. Serif ise Mekke'ye dokuz mil uzaklıktadır."
[-Sahihtir-]
6. Muaz b. Cebel
- - (-)
6900 (1)- Ebu't-Tufeyl bildiriyor: Muaz b. Cebel bize:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tebuk savaşına çıktığında öğle
ile ikindi namazını ve akşam ile yatsı namazını cemederek kıldı" dedi.
Ona: "Neden öyle bir şeyi yaptı?" diye sorduğumuzda: "Ümmetinin
bu yönde sıkıntı yaşamamasını istedi" dedi.
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Müslim, salat (1/490), 4/1784 (706), Ebu
Davud, salat 2/4 (1206), Nesai, salat (1/285), İbn Mace, salat 1/340 (1070),
Darimi, salat (1/356), Malik, salat (1/136), İbn Huzeyme, salat 2/81 (966) ve
Beyhaki, salat (3/163) rivayet ettiler.
6901 (2)- Muaz b. Cebel der ki: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Tebuk savaşına çıktığında öğle ile ikindi namazını ve akşam
ile yatsı namazını cemederek kıldı."
[-Sahihtir-]
6902 (3)- Muaz b. Cebel der ki: "Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Tebuk savaşına çıktığında öğle ile ikindiyi ve akşam ile
yatsıyı cemederek kılmadan yola çıknıazdı."
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Ebu Davud 2/8 (1220) ve Tirmizi 2/138 (5553)
rivayet ettiler.
6903 (4)- Muaz bildiriyor: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Tebuk savaşına çıktığında öğle ile ikindi namazını ve akşam ile yatsı
namazını cemederek kıldı."
[-Sahihtir-]
6904 (5)- Muaz bildiriyor: Tebuk savaşına çıktığımızda
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle ile ikindi namazları ve akşam ile
yatsı namazlarını cemederek kılardı. Konakladığı zaman öğle namazını tehir
etti, ikindi vaktinde çıkıp ikisini bir kıldırdı ve çadırına girdi. Sonra çıkıp
akşam ile yatsı namazını cemederek kıldırdı ve: ''Yarın inşaailah öğle
sıcağında Tebak pınarına varacaksınız. Ancak oraya ulaşanlar ben gelmeden
suyuna dokunmasın'' buyurdu. Pınarın başına geldiğimizde bizden önce iki adam
oraya ulaşmıştı. Pınarın suyu da ayakkabı bağı kadar ince ve az akıyordu. Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu iki kişiye: ''Suyundan içtiniz mi?''
diye sorunca, onlar: "Evet!" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) onları azarladı ve ağır sözler sarfetti. Sonra avuçlarla bir kaba su
dolduruldu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu suyla yüzünü ve
ellerini yıkadıktan sonra tekrar pınarın içine döktü. Döktükten sonra da
pınarın suyu daha fazla akmaya başladı. İnsanlar bu şekilde su ihtiyacını
giderdiler. Sonrasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: ''Ey
Muaz! Şayet uzun bir ömrün olursa buradaki suyun çevresinin bahçelerle
dolduğunu göreceksin'' buyurdu.
[-Sahihtir-]
Diğer tahric. Müslim (1784), Ebu Davud (1206), Nesai (1/285)
ve İbn Huzeyme (698) rivayet ettiler.
25478 (1)' de tekrar edecektir.
6905 (6)- Ahmed başka bir kanalla Muaz b. Cebel'den bir
öncekinin aynısını "Pınardan çok az su geliyordu" lafzı yla
bildiriyor.
6906 (7)- Muaz bildiriyor: "Hz, Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) Tebuk gazvesine çıktığında güneş tepe noktasını aşmadan yola çıktığı
zaman öğle namazını ikindi vaktine kadar tehir eder ve daha sonra ikisini
cemederek kılardı. Yola çıkmadan güneş tepe noktasını aşmışsa öğle ile ikindi
namazını cemederek kılarak sonra yola çıkardı. Akşam vaktinden önce yola
çıktığı zaman akşam namazını yatsıya kadar tehir eder, ikisini bir kılardı.
Akşamdan sonra yola çıkacağı zaman ıse yatsıyı öne alır ve akşam namazıyla
birlikte kılardı."
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Ebu Davud (1208, 1220) , Tirmizi (553) ve İbn
Hibban (1458) rivayet ettiler.